RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ


0-216-521 88 36



ALEMDAĞ C MELTEM S 2/2

SONDURAK ÜMRANİYE İSTANBUL

http://www.radistanbul.com/

MERKEZİMİZDE TÜM BANKA VE KREDİ KARTLARI GEÇERLİDİR.







1 Kasım 2010 Pazartesi

RENKLİ DOPPLER ULTRASON 0-216-5218836

Sık güncelleştirilen içeriğe sahip bir özet akışını görüntülüyorsunuz. Bir özet akışına abone olduğunuzda, söz konusu akış Genel Özet Akışı Listesi'ne eklenir. Güncelleştirilmiş bilgiler özet akışından bilgisayarınıza otomatik olarak yüklenir ve Internet Explorer ve diğer programlarda görüntülenebilir. Özet akışları hakkında daha fazla bilgi edinin.

Radistanbul Görüntüleme'nin Facebook Notları

30 Nisan 2010 Cuma, 15:06:08



ULTRASONOGRAFİ GENEL BİLGİLER 0-216-5218836 RADİSTANBUL

30 Nisan 2010 Cuma, 15:06:05
Radistanbul Görüntüleme

Ultrason Görüntüleme nedir?



Ultrason veya sonografi ses dalgalarının vücut içerisine gönderilmesi tekniğine dayanır. Bu ses dalgaları iç organlar tarafından yansıtılır. Yansıyan dalgalar cihazın bazı özel parçaları ile kaydedilir ve daha sonra anatomik bir bölgenin görüntüsü oluşturulur. Ultrason iyonize radyasyon (X ışını) içermez.



Ultrason görüntüleri gerçek zamanlı olarak elde edilen görüntülerdir; bu nedenle iç organ ve dokuların hareketlerini de gösterebilir. Örneğin Doppler incelemelerinde olduğu gibi kanın damarlardaki akışı görüntülenir.





Bu tetkikin kullanım alanları nelerdir?



Meme patolojilerinde



Mammografide izlenen yoğunlukların analizinde,



memenin iyi huylu - kötü huylu tümörlerinin ayırımında,



meme kitlelerinin damarsal yapısının araştırılmasında,



biopsi işleminde rehberlik amacı ile ultrasondan yararlanılır.



Tiroid bezinde



Tiroid nodüllerinin sayı, boyut, içyapısının belirlenmesinde en önemli yöntemdir. Bezin genel olarak büyümesi veya küçülmesine neden olan durumları aydınlatır, bezin ve kitlelelerin kanlanması hakkında da bilgi verir.



Paratiroid bezine ait kitlelerin görüntülemesinde de aynı derecede faydalıdır.



Boyun patolojilerinde




Boyun lenf düğümlerinin incelenmesi, tükrük bezi taşları ve tümörler ile iltihapları, boyun yumuşak dokusuna ait patolojileri tespit etmede ve biopsi işleminin uygulanmasında başvurulan ilk inceleme metodudur.



Karın içi problemlerde



örneğin;



Safra kesesi taşları,



Karaciğer, böbrek, pankreas ve dalak patolojileri,



Karın içi damarların genişlemesi, daralması, tıkanması,



Böbrek nakli sonrası kontrol ve takiplerde ultrason kullanılır.



Damar problemlerinde



Boyun, bacak ve organlara ait atar ve toplar damarlardaki değişiklikleri,



örneğin;



iç kanamaya neden olabilecek damar genişlemelerini,



beyine giden ana damarlarda inmeye yol açabilecek daralmaları ortaya çıkarır.



Göz hastalıkları



Probu göz kapağı üzerine yerleştirerek göz küresinin damar yapısı, tümöral gelişmelerin iç yapısı ve damarlanması, göz içi dekolmanlar (yırtıklar) görüntülenir.



Pelvis ve alt karın bölgesinde



Kadınlarda pelvik ağrı nedenlerinin belirlenmesinde, anormal kanama ve adet dönemi sorunlarında ultrasonografi yararlı bir yöntemdir. Ayrıca yumurtalık kistleri, rahime ait myomlar ile yumurtalık veya rahim kanserleri gibi lezyonların tanınmasında da ultrasonografi faydalıdır.



Pelvik ultrason kadın ve erkeklerde idrar yolları taşı, mesane tümörü ve diğer idrar yolu hastalıklarının saptanmasında faydalıdır.



Ultrasonda gerçek zamanlı görüntüler elde edildiğinden, iğne ile patolojik doku içerisinden hücre örneği alınması işlemi olan iğne biopsisi esnasında yol gösterici olarak kullanılabilir. Renkli Doppler ultrasonografi ise patolojik durumlarda kanlanmadaki değişiklikleri saptar.











Transducer (prob) elde tutulan, mikrofona benzeyen, küçük bir alettir.



Transvajinal ve transrektal ultrason, üzeri kaplanmış, kayganlaştırılmış ve vajina veya rektum içerisine yerleştirilmiş sihirbaz sopasına benzeyen bir alet ile yapılır.



Ultrason görüntüsü hemen monitörde - ekran üzerinde görünür hale gelir. Radyolog inceleme boyunca bu ekrana bakar ve bazı örnek görüntüleri kaydeder.











Ultrason nasıl çalışır?



Ultrason görüntüleme, yarasaların, gemilerin ve bazı alıcıların kullandığı sonar ile aynı temel prensiplere sahiptir. Kontrollü olarak salınan ses dalgaları objelerden seker ve yansıtılan dalgalar objenin uzaklığı, büyüklüğü, şekli ve içeriği (sıvı, katı veya karışık) hakkında bilgi verir.



Ultrason transduceri hem mikrofon (kaydetmek), hem de hoparlör (sesi iletmek) işlevi görür. Transducer vücut içerisine kulak ile işitilemeyen, yüksek frekanslı ses dalgaları gönderir. Vücutiçi sıvı ve dokulardan yansıyan dalgaların gücü ve karakteri transducer üzerindeki hassas mikrofon aracılığı ile kaydedilir.



Doppler ultrason incelemede ses dalgasının yönündeki küçük değişiklikler mikrofon tarafından kaydedilir. Kaydedilen tüm bu dalgalar bilgisayar ile hemen ölçülür ve gerçek zamanlı görüntü haline dönüştürülür. Canlı görüntüler video ya da CD’ye kaydedilebilir. Ayrıca görüntüler ekranda dondurularak üzerinde ölçümler yapılabilir.



Doppler ultrasonografi, kan hücrelerinin damar içerisindeki hareketlerinin saptanmasında, hareket yönünün ve hızının belirlenmesinde kullanılan tanısal bir yöntemdir. Hareketin değerlendirilmesinde, hareketli yapılardan yansıyan eko frekansındaki değişikliklerin ölçümü esasına dayanan Doppler şiftinden yararlanılır.









Ultrason nasıl uygulanır?



İncelenecek bölge ultrason jeli ile kaplanır. Prob dokuya hafif bastırılarak incelemeye başlanır. Farklı planlarda görüntüler alınır. İncelenecek bölgenin temiz, kuru ve vücut kıllarından arındırılmış olması tavsiye edilir. Karın bölgesindeki uzun ve gür kıllar içinde hava tutarak görüntü kalitesini düşürebilir.



Transabdominal (karın duvarından) yaklaşımda hasta uygulama masası üzerinde yatar.



Transducerin deri ile kesintisiz temasını sağlamak için cilt üzerine jel dökülür. Transducer tarafından üretilen ses dalgaları hava içinden geçemez. Uygulanan jel transducer ile deri arasına hava girişini engeller. Daha sonra uygulayıcı transduceri deri üzerine hafifçe bastırır ve öne arkaya kaydırarak organları görüntüler. Doppler ultrasonografi de aynı transducer ile uygulanabilir.



Jinekolojik incelemelerde yapılan transvajinal ultrasonda, hasta mesanesini boşalttıktan sonra transducer vajina içerisine yerleştirilir. Transducerin ucu, Smear testi uygulanırken kullanılan standart spekuluma göre daha küçüktür. Transducerin üzeri kaplandıktan ve bir miktar jel döküldükten sonra vajina içerisine yerleştirilir.



Uterus ve overlere ait en iyi görüntülerin elde edilebildiği farklı oryantasyonlarda imajlar kaydedilir. Transvajinal ultrason genellikle jinekolojik muayene sırasında olduğu gibi, hasta sırt üstü yatar pozisyonda iken yapılır.



Her metodun avantajları farklıdır. Transabdominal yaklaşım karın orgamları ve pelvisin daha geniş alanda incelenebilmesini sağlar. Pelvis içi oluşumların birbirleri ile ilişkileri hakkında bilgi verir. Transvajinal ve transrektal incelemede olduğu gibi transducer incelenen alana daha yakın pozisyona getirildiğinde ise daha gelişmiş, ayrıntılı bir görüntü elde edilir. Böylelikle erken gebelikte embryonun kalp atışlarının saptanması, rahim yapsının değerlendirilmesi ya da bir over kistinin içyapısının yorumlanmasında yardımcı olur.



Bu metodlardan biri ya da birkaçının kombinasyonundan hangisinin sizin için uygun olduğuna klinik doktorunuz ya da radyoloğunuz birlikte karar verecektir.









İnceleme sırasında neler hissedilir?



Ultrasonografik inceleme ağrısızdır.



Transabdominal(karın yaklaşımlı), meme ve tiroid organları ultrasonunda, boyun ve periferik Doppler tetkiklerinde inceleme masasında sırt üstü yatarsınız. Radyolog cildiniz üzerine bir miktar jel döker ve istenilen görüntüler elde edilene kadar hafifçe bastırarak probu hareket ettirir. Probun hafif baskısını hissedebilirsiniz.



Transvajinal ultrason incelemesi genellikle manuel (elle yapılan) jinekolojik muayeneden daha rahattır.



Prostatın transrektal incelemesi esnasında duyulan rahatsızlık, doktorunuzun yaptığı rektal muayene sırasında hissedilen ile ile benzerdir. Eğer biopsi gerekirse iğnenin girişi nedeni ile bir miktar rahatsızlık eklenir. Ancak bu, rektal duvarın prostat bölgesindeki kesiminin görece duyarsız olması nedeniyle çok hafiftir.











İnceleme sonucunu kim yorumluyor ve sonucu nasıl alıyorum?



Ultrason ve diğer radyolojik inceleme yöntemleri konusunda deneyim kazanmış olan radyologlar inceleme esnasında elde ettiği görüntüleri yorumlar ve imzalı raporunu hazırlar. Bazı durumlarda radyolog incelemenin sonunda ilk bulgularını sizinle paylaşabilir.



Yeni teknoloji, tanısal görüntü ve raporların networkler üzerinden paylaşımını, dolayısıyla radyolog ve refere eden klinisyen arasında daha hızlı haberleşmeyi mümkün kılar.







İncelemenin yararları ve riskleri nelerdir?



Yararları



· Ultrason incelemesi invaziv olmayan (çoğu olguda iğne ve enjeksiyon gerekmez), genellikle ağrısız bir yöntemdir.



· Ultrason yaygındır ve kullanımı kolaydır.



· Ultrason iyonize radyasyon içermez; gebelerin ve henüz doğmamış bebeklerin anne karnında incelenmesi için tercih edilen yöntemdir.



· Ultrason, gerçek zamanlı görüntülemeyi sağladığından, iğne biopsileri gibi minimal invaziv prosedürlerin kılavuzluğu için iyi bir araçtır.



· Ultrason ile vücut organlarının, damarların ve büyümekte olan fetusun yapısı, hareketleri ve fonksiyonları görülebilir.



Riskleri



· Standart tanısal ultrasonun insanlar üzerinde henüz bilinen zararlı etkisi yoktur.











Ultrasonografi incelemesinin limitasyonları nelerdir?



Ultra-ses dalgaları hava ve gaz tarafından yansıtılır. Yani barsakların, akciğerin, erişkin insan beyni ve kemiklerin incelenmesi için uygun bir yöntem değildir.



Ultrason ile sadece kemiğin dış yüzey yapıları görülebilir. Kemiğin ve eklemlerin iç yapılarının değerlendirilebilmesi için MR gibi diğer görüntüleme yöntemleri seçilmelidir.





















RENKLİ DOPPLER BOYUTLU ULTRASONOGRAFİ GEBELİK ULTRASONU DETAYLI ULTRASON

13 Nisan 2010 Salı, 19:26:11
Radistanbul Görüntüleme

Vücuda gönderilen yüksek frekanslı ses dalgalarının, incelemesi yapılan dok ve organlardan yansıması neticesinde, bilgisayar ortamında görüntü oluşturulması prensibine dayanır. Hastanın cildine dokundurulan bir transdüser (prob) yardımıyla tetkiki istenen bölgenin incelemesi yapılmaktadır. Transdüser (prob) dokudan ve kandan bir yankı olarak geri gelen ses dalgalarını da algılayabilme özeliğine sahiptir. Bu sayede geri gelen sesler renkli doppler ultrasonografi cihazı tarafından, hastanın yanındaki bir monitörden izlenebilecek eş zamanlı görüntülere çevrilmektedir. Direkt batından (karın bölgesi, transabdominal) tatbik edilebileceği gibi, vaginal (transvaginal) veya rektal (transrektal) bölgelerden de ultrasonografi incelemesi yapılabilir. Transvaginal ve transrektal incelemelerde daha net görüntü almak mümkündür.

Uygulama kolaylığı, tekrarlanabilirliği ve vücuda zararlı bir etkisi bulunmaması nedeniyle genellikle ilk tercih edilen görüntüleme yöntemidir. Başlıca kullanım alanları; karın içi organlar, karotis-göz-tiroid bezi-meme-testis gibi yüzeysel organlar, intrakranial yapılar (kafa içi), gebelik takibi, kalp- atar ve toplar (arter-ven) damarlar olarak özetlenebilir.

Renkli Doppler Ultrasonografi ile damar içindeki kanın akış yönü, akış hızı, debisi, vasküler direnç özellikleri gibi hemodinamik parametreler değerlendirilir. Damarsal yapılarda darlık ve tıkanıklık bölgeleri, darlık yüzdesi, damar çapında artışla seyreden anevrizmatik genişlemeler, damar çeperine ait rahatsızlar tespit edilebilir.

Gebelere yönelik ultrasonografi incelemesinde; bebeğin gözle görülebilen anatomik yapısı (iç organları, kafa içi anatomik yapılar, orbitalar, burun-dudak yapısı, kemik yapıları, el, kol, bacaklar ve parmaklar), fetal prezentasyon (geliş şekli), fötal pozisyon (duruş şekli), fötus (bebek) sayısı, amniyon sıvısı miktarı, cinsiyet, biyometrik ölçümler ve bebeğin tahmini ağırlığı değerlendirilir. Renkli doppler inceleme ile anne-bebek arasındaki kan alışverişi, fötusa ve özellikle fötusun beynine yeterli kanın gönderilip gönderilemediğine bakılır. Dolaşım açısından risk taşıyan gebelikler belirlenip yakın izleme alınmaları sağlanır. Böylelikle anne ve bebek sağlığı açısından en iyi dönemde gebeliğin sonlandırılabilmesi için takip yapılabilir. Anneye ait eşlik eden bir patoloji söz konusu ise bu yönde inceleme detaylandırılır.

Gebelikte Ultrasonografi:

Ultrasonografi gebeliğin tüm dönemlerinde rahatça uygulanabilen, noninvaziv (hastaya bilinen bir zararı olmayan), tekrarlanabilmesi nedeniyle takiplerde kullanılabilen bir tanı



yöntemidir.





Gebelere hangi dönemlerde ultrasonogafi ile inceleme yapılır?



Gebelik son adet tarihinden itibaren 40 hafta devam eder ve üç bölüme ayrılarak takipler yapılır;



1. trimester: ilk 13 hafta (ilk üç ay)



2. trimester: 14-27. haftalar arası



(ikinci üç ay)



3. trimester: 27-40. haftalar arası



(son üç ay)





Gebelik ultrasonografisi her üç trimesterde farklı amaçlarla yapılır.







Ultrasonografi ile genel olarak neler değerlendirilir?



· Fötus sayısı

· Fetal prezentasyon (geliş şekli)

· Fetal pozisyon (duruş şekli)

· Dakikalık kalp atım sayımı

· Plasentanın konum ve olgunlaşma evresi

· Serviks uzunluğu

· Amniyotik sıvı miktarı







· Fötusun gelişimi (biyometrik ölçümler ve tahmini fötal ağırlık)



· Fötusun anatomik yapıları (kafaiçi yapılar, yüz, üst ve alt ekstremiteler, omurga, kalp ve ana vasküler yapılar, diafragma, böbrekler, mide ve barsaklar, karaciğer, safra kesesi, idrar kesesi, cinsiyet)



· Fötal hareketler ve tonus, solunum hareketleri (biyofizik değerlendirme) ve fötal iyilik hali



· Çoğul gebeliklerde amniyosite ve koryonisite







Renkli doppler ultrasonogafi ile neler değerlendirilir?



· Fötomaternal hemodinamik parametreler değerlendirilerek anneden fötusa yeterli kan akışının olup olmadığına ya da bu konuda gelecekte risk taşıyan bir durum gelişip gelişmeyeceğine bakılır.

· Umblikal korda normalden iki arter ve bir ven bulunur. Bazı durumlarda bir arter bir ven bulunabilir. Bu durumlara eşlik edebilecek anomaliler ve fötusun biyometrik ölçümleri detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.

· Umblikal arterin dışında her iki uterin arter ve fötusun MCA’sı değerlendirilir. Uterin arterler anneden fötusa yeterli kan akışının olup olmadığı, MCA ise beyne yeterli kan transferinin yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi verir.

· Fötomaternal hemodinami fötal distres (fötal iyilik halinin kaybolması, oksijen yetersizliği bulgularının varlığı) konusunda risk taşıyorsa, hasta ve hekim yakın takip konusunda uyarılarak gebeliğin ne zaman sonlandırılmasının uygun olduğuna dair veriler toplanır.





4 Boyutlu ultrasonografi ile neler değerlendirilir?



4 boyutlu US incelemesi fötusun dış hatlarıyla incelenmesine olanak verir. Fötusun yüzü, gövdesi, kol ve bacakları, el bilek ve ayak bilekleri, pozisyonuna göre el ve ayak parmakları değerlendirilebilir. İnceleme sırasında fötusun spontan hareketleri izlenebilir.







İlk trimester ultrasonografisinde neler değerlendirilir?



· Erken dönem gebeliklerde gestasyonel kesenin uterus orta kesiminde görüntülenmesi, intrauterin gebeliğin tanısını sağlar. Böylelikle dış gebelik varlığı ekarte edilmiş olur.



· Kalp atışları batından yapılan US ile 5-6 haftada, taransvaginal US ile 4-5 haftada, fötal hareketler karından yapılan US ile 8. Hafta civarında görüntülenerek fötusun canlılığı konusunda bilgi edinilir.



· Fötusun gelişiminin SAT’ne göre hesaplanan gestasyonel yaş ile uyumlu olup olmadığı en güvenilir olarak ilk trimesterde yapılan incelemede anlaşılır. Bu dönemde CRL olarak kodlanan (Crown-rump lenght) baş-popo mesafesi çok değerli bir ölçümdür.



· İlk trimesterde nazal kemik uzunluğu, nuktal translusensi fötusun sağlığı açısından bilgi veren önemli parametrelerdir. Nukhal translusensinin 3 mm’in üzerinde olması, nazal kemiğin görüntülenememesi kongenital anomalilerin varlığı konusunda erken dönem ipuçları olarak kabul edilmektedir.



· Ayrıca anatomik yapılardan bir kısmı bu dönemde yapılan incelemede seçilebilir: kalvarial yapılar, koroid pleksuslar, her iki orbita ve nazal kemik, alt ve üst ekstremiteler, mide odacığı, omurga izlenebilen anatomik yapılar arasındadır. Umblikal kord girişi olası anomaliler yönünde değerlendirilir.



· Bu dönemde amniyotik ve koryonik kavite henüz birleşmemiş olup amniyotik kavite değerlendirilebilir. Erken dönem gebeliklerde yolk sak görüntülenebilir. Yolk sakın boyut ve şekli gebeliğin sağlıklı olup olmadığı konusunda bilgi verebilir.



· Çoğul gebeliklerde amniyosite-koryonisiteye en rahat karar verilebilen dönem ilk trimestırdır.



· İlk trimesterda Us incelemeye ilave olarak kan testleri yapılıp, olası anomalilerin ortaya çıkış riskleri hesaplanabilir (ilk trimester tarama testi, ikili test).







İkinci ve üçüncü trimester ultrasonografisinde neler değerlendirilir?



· Bu dönemde fötal gelişim için daha farklı biyometrik ölçüm parametreleri kullanılır: Baş çap ve çevre ölçümü, abdominal çevre ölçümü, uyluk kemiği uzunluğu, tahmini fötal ağırlık en fazla kullanılan ölçümlerdir. Ayrıca orbitalar arası mesafe, transserebellar çap, ekstremite uzun kemik uzunluklarından faydalanmak gerekebilir.



· Bu iki trimester organların en rahat değerlendirildiği dönemlerdir. Kongenital anomaliler yönünde inceleme ikinci trimesterde detaylı olarak yapılabilir.



· Kalp 20-22. Haftalar arasındaki US incelemede rahatlıkla görüntülenebilir. Dört odacıklı kalp görüntüsü ve ana damar çıkışlarının görüntülenmesi pek çok anomaliyi ekarte ettirecek kadar değerli bilgiler verir. Gerek halinde fötal ekokardiyografi yapılabilir.



· Üçüncü trimesterde fötal iyilik halinin değerlendirilmesi önem kazanır. Fötusa giden kan miktarının yeterliliği konusunda bilgi toplanır.



İstanbul Anadolu Yakası ÜMRANİYE SONDURAKTAKİ merkezimizde bulunan son teknoloji PHILIPS HDI 4000 VE GE EXPERT VOLUSON MARKA 4 Boyutlu Renkli Doppler cihazımız ile anne karnındaki bebeğin uzaysal (3 boyutlu) görüntüsü eş zamanlı olarak (4. boyut) elde edilebilmektedir. Bu sayede anne adayları fetusu anne karnında detaylı olarak görebilmekte ve hareketlerini izleyebilmektedir. Dileyen anne ve baba adayları, çekim esnasında yanlarında bulundurdukları bir kayıt cihazıyla, bebeğin ekrandaki görüntüsünü ve çekim anını görüntüleyebilirler. Çekim sonunda, fötusun anne karnındaki fotoğraflarının yer aldığı bir CD, DÖRT BOYUTLU GÖRÜNTÜLERE AİT DVD KAYIT VE tetkike ait rapor ile birlikte aileye verilmektedir.



ALINTIDIR.





RANDEVU TEL: 0-216-5218836 RADISTANBUL ÜMRANİYE



KEMİK ERİMESİ SİNSİ HASTALIK OSTEOPOROZ RADİSTANBUL 0-216-5218836

08 Nisan 2010 Perşembe, 15:05:05
Radistanbul Görüntüleme

Halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen osteoporoz, kemiklerde kırık gelişmediği sürece pek kendini göstermediği için sinsi ilerliyor.





Boy kısalması ve sırtta kamburlaşma kemik erimesinin geliştiğini ve ileri bir noktaya geldiğini gösteriyor.



Akrabalarında osteoporoz hikayesi olan, zayıf, açık renk tenliler, hareketsiz yaşam süren ve erken menopoza giren kişiler kemik erimesi açısından risk taşıyor.



Bunun dışında düşük kalsiyum alınması, sigara, aşırı alkol ve kafein tüketimi, kortizon gibi bazı ilaçların kullanılması ve tiroit gibi bazı hastalıklar riski arttırıyor.



Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği (TRASD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ayşen Akıncı Tan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kemik yoğunluğunun azalması sonucu kırık riskinin artmasıyla kendini gösteren osteoporozun ciddiye alınması gereken önemli bir hastalık olduğunu söyledi.



Hastalığın dünyada ve Türkiye'de görülme sıklığının yüksek olduğunu anlatan Tan, bu kişilerin dolgu maddesi azalmış, gözenekleri büyümüş daha güçsüz ve kolay kırılabilir bir kemik dokusuna sahip olduklarını anlattı.



Tan, osteoporozun sinsi ilerlediğine ve kırık oluşana kadar belirti vermediğine, ağrı yapmadığına dikkati çekerek, "Kişi fark etmeden sessiz sessiz kemikten çalar. Hastalık ilerleyene kadar hasta görünüşte iyi olabilir, hiçbir bulgu vermeyebilir" dedi.



En sık görülen yakınmalardan birinin sırt ağrısı olduğunu belirten Tan, şunları söyledi:



"Bunun nedeni, omurgalardaki küçük çökme kırıklarıdır. Bunlar gözle görülebilen kırıklar olmadığından genellikle fark edilmemektedir. Örneğin, kişi fırından tepsi çıkarırken aniden sırtında ya da belinde şiddetli bir ağrı hissetmektedir. Ağrı, omurgadaki küçük kırıkların sonucudur. Ancak bu, film çekildiğinde ortaya çıkmaktadır. Kırık miktarının artmasıyla birlikte de omurlarda çökme olmakta, hastanın sırtında kamburluk oluşmakta ve boy kısalmaktadır. Sırtta kamburluğun artması ile beraber göğüs ve karın boşluğunda daralma olur. Karın öne doğru çıkabilir ve hasta kilo aldığını zannedebilir. Ağır aktivitelerde nefes darlığı ortaya çıkabilir. Osteoporozda omur kemiklerinin yanı sıra, kalça ve ön kolda da kırık görülme olasılığı yüksektir."



Tan, kemik erimesinin, özellikle kadınlarda menopoz sonrasında ya da yaşlılık döneminde her iki cinste de görülebildiğini ifade ederek, "Akrabalarında osteoporoz olan, zayıf, açık renk tenliler, hareketsiz yaşam süren ve erken menopoza giren kişilerde osteoporoz daha sıktır. Bunun dışında, gençlik döneminde kanama düzensizliği olan kadınlar, uzun süre yatak istirahatı yapmak zorunda olanlar, düşük kalsiyum alınması, D vitamini eksikliği olanlar, sigara, aşırı alkol ve kafein tüketimi, kortizon kullanımı ve tiroit, diyabet gibi hastalıklar, sara, tansiyon gibi hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar da diğer risk faktörleridir" uyarısında bulundu.



D vitamini eksikliğine dikkat



Kemik erimesinde D vitamini eksikliğinin de önemine değinen Tan, D vitamini yerine konmadığında, osteoporoz tedavisinde verilen ilaçların ve kalsiyumun bir işe yaramadığını vurguladı.



Tan, Türkiye'de yapılmış bir araştırma sonucuna göre D vitamini eksikliğinin yoğun olduğunu ifade ederek, "Ülkemizde, kapalı giyinen kişilerde yüzde 80'lere, başörtüsü takanlarda yüzde 90'larda ve çarşaf giyenlerde yüzde 100 oranında D vitamini eksikliği tespit edildi" dedi.



Tan, yeterli bir D vitamininin gıdalardan alınması pek mümkün olmadığı için her gün saat 11.00'den önce ya da öğlen 16.00'dan sonra kol ve bacakların açık olarak güneşe tutulmasının uygun olduğunu söyledi.



D vitamini eksikliğinin kemik erimesi dışında kas ağrılarına da yol açtığını ifade eden Tan, ileri yaşlardaki kişilerde denge bozukluğuna neden olabildiği gibi bazı nörolojik hastalıklarda hatta kanserde bile etkisi olduğuna dair veriler bulunduğunu bildirdi.



"Kaybedilen kemik miktarı telafi edilemiyor"



Kemik erimesi geliştikten sonra kaybedilen kemik miktarının bir daha telafi edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Tan, "Tanı konulduktan sonra tedaviyle ancak mevcut ilerleyiş durdurulabilir, bunun dışında kaybolan kemik miktarının vücuda kazandırılması çok zordur" dedi.



Tanı konulduktan sonra öncelikle hastaya detaylı bilgi verildiğini belirten Tan'ın verdiği bilgiye göre, osteoporozda kırığın olduğu ağrılı dönemde ağrı kesiciler kullanılabiliyor ancak esas tedavi, kemik yıkımını azaltan veya yapımını arttıran ilaçlarla yapılıyor. Buna ek olarak gıdalarla ya da vitaminlerle Kalsiyum ve D vitamini desteği veriliyor. Kırıkların geliştiği ağrılı dönemde ise yatak istirahati öneriliyor. Gerekirse kısa süreli korse tavsiye ediliyor. Ağrıyı azaltmak ve hastaya rahatlık sağlamak için fizik tedavi yaptırılabiliyor. Sonraki dönemde de öne eğilerek yapılan egzersizler veya aktiviteler kısıtlanarak duruş eğitimi ve sırt kaslarını güçlendirici hareketler öneriliyor. Bunlar, genellikle yürüyüşler, ağırlık çalışmaları, aerobik egzersizler, tenis, merdiven çıkma gibi aktiviteler olabiliyor.



Kemik yoğunluk testi



Osteoporoz tanısı için mutlaka kemik yoğunluğunun ölçülmesi gerektiğini belirten Tan'ın verdiği bilgiye göre, bunun için bel omurları, kalça veya el bileğinden ölçüm yapılıyor ve bu esnada hiç ağrı hissedilmiyor.



Osteoporoz, özellikle erken dönemlerde hiçbir belirti vermeden görülebildiği için özellikle risk altında bulunan kişilerin, menopoza girmiş kadınların, 65 yaş üstündekilerin herhangi bir şikayeti olmadan yılda bir kez hekim kontrolünden geçmeleri ve gerekirse kemik ölçümü yaptırmaları tavsiye ediliyor.



Sağlıklı kişilerin, olası kemik erimesi riskini azaltabilmek için kemik gelişiminin devam ettiği 0-35 yaşlarında kalsiyumdan zengin bir diyet (günde bin 500 kalori), yeterli vitamin, mineral, protein tüketimi, düzenli egzersiz yapması ve yeterli güneşe çıkması öneriliyor. Anne adayının kalsiyumdan zengin bir hamilelik geçirmesi de bebeğinin güçlü kemik yapısına sahip olmasını sağlıyor.



Sigara, alkol, kafein, şeker, tuz ve aşırı protein alımının azaltılması, ideal vücut ağırlığının korunması ve osteoporoza yol açan ilaçlardan uzak durulması gerektiğine dikkat çekiliyor. Düzenli bir spor alışkanlığının da kemik erimesini engellediği ifade ediliyor.







KEMİK ERİME TESTİ CİHAZIMIZ

0-216-5218836





DETAYLI ULTRASON-RADİSTANBUL-0-216-5218836-ÜMRANİYE

07 Nisan 2010 Çarşamba, 11:12:59
Radistanbul Görüntüleme

Sağlıklı bir gebelik izleminin en önemli aşamalarından birisi de gelişmekte olan bebeğin tüm organ ve oluşumlarının detaylı bir şekilde incelendiği ikinci düzey ultrason incelemesidir.



Bu incelemeye, ikinci trimester ultrasonografi taraması, ayrıntılı fetal inceleme, detaylı fetal anatomik inceleme gibi değişik isimler verilmektedir. Halk arasında ise renkli ultrason gibi yanlış bir isimlendirmesi de vardır.



Detaylı ultrasonografi 18-24. haftalar arasında yapılabilir. Bu dönemde bebek ve organları yeterince büyümüştür ve daha iyi görüntü elde etmek için bebeğin çevresindeki su miktarı boldur. Bu dönemde yapılmasının bir başka nedeni de olası bir anomali saptanması durumunde gebeliğin sonlandırılması açısından çok geç kalınmış olmamasıdır. Merkezimizde de uygulama 20-22. haftalar arasında yapılmaktadır.



Değerlendirmenin sağlıklı yapılabilmesi için teknik özellikleri üstün olan bir ultrason cihazının kullanılması uygun olur.



Detaylı ultrasonografinin bu konuda özel eğitim almış kişiler tarafından yapılması idealdir.



Detaylı ultrasonografinin amacı bebekte görülebilecek doğumsal kusurların tespit edilmesi ve bazı genetik hastalıklarda ortaya çıkabilecek olan anomalilerin saptanarak gerekirse ileri inceleme yapılmasıdır. Ancak teknolojideki tüm bu gelişmelere karşın en iyi cihazlar ve en tecrübeli uzmanlarn varlığında bile doğumsal kusurların ancak %70-80i fark edilebilir.



Detaylı ultrasonografi nasıl yapılır ?

Detaylı ultrasonografide; rahim yapısı, plasenta(bebek eşi) ve bebek sistematik bir şekilde gözden geçirilir.



Anne adayı sırtüstü yatar pozisyonda karından bakılarak inceleme yapılır. İşlem yaklaşık 15-20 dakika kadar sürer. Bebeğin genel değerlendirilmesi ve rutin ölçümlerin ardından sırasıyla kafa, boyun, göğüs kafesi, kalp, karın, genital bölge ve kol ve bacaklar ve omurga detaylı olarak incelenir.



Detaylı ultrasonografide nelere bakılır?

1) Kafanın şekli, yapısı, çapı ve çevresi ölçülür.



2) Kafa içi oluşumlar olan beyin boşlukları, koroid pleksus (choroid pleksus), orta beyin, arka çukurluk (posterior fossa), yan ventriküller incelenir ve bunların ölçümleri yapılır. Bebeğin beyinciği (cerebellum) beynin arka kısmında bir gözlük şeklinde görülür. Bu yapının uzunluğu genelde gebelik haftasının verir. Ventriküllerde genişleme ya da koroid pleksuslarda kist saptanması önemli olabilir.



3) Yüzde bebeğin genel profili, burun kemiği, göz küreleri ve bunların arasındaki mesafeler incelenir. Bebeğin gözündeki lens ultrasonografide izlenir.



4) Boyunda herhangi bir kist ya da kitle olup olmadığı incelenir. Ense kalınlığı bu dönemde de genitik hastalıklar açısından ipucu verebilir.



5) Tüm omurga yukarıdan aşağı ve enine kesitlerde incelenerek bir açıklık olup olmadığı araştırılır. Tüm omurga enseden kuyruk sokumuna kadar incelenir.



6) Kalbin genel yapısı incelenir, atım hızı ve ritminde bir anormallik olup olmadığına bakılır. Karıncık ve kulakçıklar (ventrikül ve atriumlar) incelenir, içlerinde kitle ya da anormal bir görünüm olup olmadığı araştırılır. Karıncıklar ya da kulakçıklar arasında delik olup olmadığına bakılır. Kalpten çıkan ana atardamar olan aort ile kirli kanı akciğerlere taşıyan ana damarların yapısı incelenir



7) Göğüs kafesinin yapısı ve şekli incelenir, akciğerler ve diyaframın normal görünüp görünmediği kontrol edilir.



8) Mide, karaciğer, böbrekler, mesane, karın duvarı, göbek kordonunun bebeğe girdiği bölge ve damarların bebeğe girdikten sonraki seyri incelenir ve karın çevresi ölçülür. Ayrıca barsakların ultrasondaki görüntüsü de genetik hastalıklar açısından fikir verebilir.



9) Kollar ve bacaklar Kol ve bacaklardaki tüm kemikler ölçülür. Bunlar kolda omuz ile dirsek arasındaki humerus, dirsek ile el bileği arasındaki radius ve ulna kemikleri ile kalça ve diz arasındaki femur ile diz ve ayak bileği arasındaki tibia ve fibula kemikleridir. El ve ayakların yapısı incelenerek sayı ve şekil bozukluğu olup olmadığı araştırılır. Örneğin elde küçük parmağın ortasındaki kemiğin bulunmaması Down sendromu lehine yorumlanır.



Detaylı ultrasonografide temel olarak pekçok major anomali saptanabilir ancak tüm anomalilerin %100 kesinlikle saptanması mümkün değildir.



Bebeğin gelişiminin ultrason ile değerlendirilmesi bazı faktörlere bağlıdır. Bunlar arasında en önemlileri annenin vücut ağırlığı ve yağ miktarı ile bebeğin rahim içindeki duruş şeklidir. Ayrıca amniyon sıvısının miktarı da ultrason incelemesinin kalitesini etkiler. Bazı durumlarda bebeğin duruşu belirli bölgelerin incelenmesine olanak tanımayabilir. Bu durum hamilelerin yaklaşık %10-15inde ortaya çıkmaktadır.



Genel olarak anomalilerin yarısından fazlası ultrasonografi ile tespit edilebilmektedir. Buna göre detaylı ultrasonografi bulgularının normal olması bebeğin kesinlikle sağlıklı olduğunu garanti etmez.





















ULTRASONOGRAFİ GENEL BİLGİLER 0-216-5218836 RADISTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

29 Mart 2010 Pazartesi, 17:03:35
Radistanbul Görüntüleme

Ultrason Görüntüleme nedir?



Ultrason veya sonografi ses dalgalarının vücut içerisine gönderilmesi tekniğine dayanır. Bu ses dalgaları iç organlar tarafından yansıtılır. Yansıyan dalgalar cihazın bazı özel parçaları ile kaydedilir ve daha sonra anatomik bir bölgenin görüntüsü oluşturulur. Ultrason iyonize radyasyon (X ışını) içermez.



Ultrason görüntüleri gerçek zamanlı olarak elde edilen görüntülerdir; bu nedenle iç organ ve dokuların hareketlerini de gösterebilir. Örneğin Doppler incelemelerinde olduğu gibi kanın damarlardaki akışı görüntülenir.





( başa dön )





Bu tetkikin kullanım alanları nelerdir?



Meme patolojilerinde



Mammografide izlenen yoğunlukların analizinde,



memenin iyi huylu - kötü huylu tümörlerinin ayırımında,



meme kitlelerinin damarsal yapısının araştırılmasında,



biopsi işleminde rehberlik amacı ile ultrasondan yararlanılır.



Tiroid bezinde



Tiroid nodüllerinin sayı, boyut, içyapısının belirlenmesinde en önemli yöntemdir. Bezin genel olarak büyümesi veya küçülmesine neden olan durumları aydınlatır, bezin ve kitlelelerin kanlanması hakkında da bilgi verir.



Paratiroid bezine ait kitlelerin görüntülemesinde de aynı derecede faydalıdır.



Boyun patolojilerinde



Boyun lenf düğümlerinin incelenmesi, tükrük bezi taşları ve tümörler ile iltihapları, boyun yumuşak dokusuna ait patolojileri tespit etmede ve biopsi işleminin uygulanmasında başvurulan ilk inceleme metodudur.



Karın içi problemlerde



örneğin;



Safra kesesi taşları,



Karaciğer, böbrek, pankreas ve dalak patolojileri,



Karın içi damarların genişlemesi, daralması, tıkanması,



Böbrek nakli sonrası kontrol ve takiplerde ultrason kullanılır.



Damar problemlerinde



Boyun, bacak ve organlara ait atar ve toplar damarlardaki değişiklikleri,



örneğin;



iç kanamaya neden olabilecek damar genişlemelerini,



beyine giden ana damarlarda inmeye yol açabilecek daralmaları ortaya çıkarır.



Göz hastalıkları



Probu göz kapağı üzerine yerleştirerek göz küresinin damar yapısı, tümöral gelişmelerin iç yapısı ve damarlanması, göz içi dekolmanlar (yırtıklar) görüntülenir.



Pelvis ve alt karın bölgesinde



Kadınlarda pelvik ağrı nedenlerinin belirlenmesinde, anormal kanama ve adet dönemi sorunlarında ultrasonografi yararlı bir yöntemdir. Ayrıca yumurtalık kistleri, rahime ait myomlar ile yumurtalık veya rahim kanserleri gibi lezyonların tanınmasında da ultrasonografi faydalıdır.



Pelvik ultrason kadın ve erkeklerde idrar yolları taşı, mesane tümörü ve diğer idrar yolu hastalıklarının saptanmasında faydalıdır.



Ultrasonda gerçek zamanlı görüntüler elde edildiğinden, iğne ile patolojik doku içerisinden hücre örneği alınması işlemi olan iğne biopsisi esnasında yol gösterici olarak kullanılabilir. Renkli Doppler ultrasonografi ise patolojik durumlarda kanlanmadaki değişiklikleri saptar.





( başa dön )





Tetkik için nasıl hazırlanmalıyım?



Ultrason cihazı neye benziyor?



Cihaz transducer ve monitörden oluşur.



Transducer (prob) elde tutulan, mikrofona benzeyen, küçük bir alettir.



Transvajinal ve transrektal ultrason, üzeri kaplanmış, kayganlaştırılmış ve vajina veya rektum içerisine yerleştirilmiş sihirbaz sopasına benzeyen bir alet ile yapılır.



Ultrason görüntüsü hemen monitörde - ekran üzerinde görünür hale gelir. Radyolog inceleme boyunca bu ekrana bakar ve bazı örnek görüntüleri kaydeder.





( başa dön )





Ultrason nasıl çalışır?



Ultrason görüntüleme, yarasaların, gemilerin ve bazı alıcıların kullandığı sonar ile aynı temel prensiplere sahiptir. Kontrollü olarak salınan ses dalgaları objelerden seker ve yansıtılan dalgalar objenin uzaklığı, büyüklüğü, şekli ve içeriği (sıvı, katı veya karışık) hakkında bilgi verir.



Ultrason transduceri hem mikrofon (kaydetmek), hem de hoparlör (sesi iletmek) işlevi görür. Transducer vücut içerisine kulak ile işitilemeyen, yüksek frekanslı ses dalgaları gönderir. Vücutiçi sıvı ve dokulardan yansıyan dalgaların gücü ve karakteri transducer üzerindeki hassas mikrofon aracılığı ile kaydedilir.



Doppler ultrason incelemede ses dalgasının yönündeki küçük değişiklikler mikrofon tarafından kaydedilir. Kaydedilen tüm bu dalgalar bilgisayar ile hemen ölçülür ve gerçek zamanlı görüntü haline dönüştürülür. Canlı görüntüler video ya da CD’ye kaydedilebilir. Ayrıca görüntüler ekranda dondurularak üzerinde ölçümler yapılabilir.



Doppler ultrasonografi, kan hücrelerinin damar içerisindeki hareketlerinin saptanmasında, hareket yönünün ve hızının belirlenmesinde kullanılan tanısal bir yöntemdir. Hareketin değerlendirilmesinde, hareketli yapılardan yansıyan eko frekansındaki değişikliklerin ölçümü esasına dayanan Doppler şiftinden yararlanılır.





( başa dön )





Ultrason nasıl uygulanır?



İncelenecek bölge ultrason jeli ile kaplanır. Prob dokuya hafif bastırılarak incelemeye başlanır. Farklı planlarda görüntüler alınır. İncelenecek bölgenin temiz, kuru ve vücut kıllarından arındırılmış olması tavsiye edilir. Karın bölgesindeki uzun ve gür kıllar içinde hava tutarak görüntü kalitesini düşürebilir.



Transabdominal (karın duvarından) yaklaşımda hasta uygulama masası üzerinde yatar.



Transducerin deri ile kesintisiz temasını sağlamak için cilt üzerine jel dökülür. Transducer tarafından üretilen ses dalgaları hava içinden geçemez. Uygulanan jel transducer ile deri arasına hava girişini engeller. Daha sonra uygulayıcı transduceri deri üzerine hafifçe bastırır ve öne arkaya kaydırarak organları görüntüler. Doppler ultrasonografi de aynı transducer ile uygulanabilir.



Jinekolojik incelemelerde yapılan transvajinal ultrasonda, hasta mesanesini boşalttıktan sonra transducer vajina içerisine yerleştirilir. Transducerin ucu, Smear testi uygulanırken kullanılan standart spekuluma göre daha küçüktür. Transducerin üzeri kaplandıktan ve bir miktar jel döküldükten sonra vajina içerisine yerleştirilir.



Uterus ve overlere ait en iyi görüntülerin elde edilebildiği farklı oryantasyonlarda imajlar kaydedilir. Transvajinal ultrason genellikle jinekolojik muayene sırasında olduğu gibi, hasta sırt üstü yatar pozisyonda iken yapılır.



Her metodun avantajları farklıdır. Transabdominal yaklaşım karın orgamları ve pelvisin daha geniş alanda incelenebilmesini sağlar. Pelvis içi oluşumların birbirleri ile ilişkileri hakkında bilgi verir. Transvajinal ve transrektal incelemede olduğu gibi transducer incelenen alana daha yakın pozisyona getirildiğinde ise daha gelişmiş, ayrıntılı bir görüntü elde edilir. Böylelikle erken gebelikte embryonun kalp atışlarının saptanması, rahim yapsının değerlendirilmesi ya da bir over kistinin içyapısının yorumlanmasında yardımcı olur.



Bu metodlardan biri ya da birkaçının kombinasyonundan hangisinin sizin için uygun olduğuna klinik doktorunuz ya da radyoloğunuz birlikte karar verecektir.





( başa dön )





İnceleme sırasında neler hissedilir?



Ultrasonografik inceleme ağrısızdır.



Transabdominal(karın yaklaşımlı), meme ve tiroid organları ultrasonunda, boyun ve periferik Doppler tetkiklerinde inceleme masasında sırt üstü yatarsınız. Radyolog cildiniz üzerine bir miktar jel döker ve istenilen görüntüler elde edilene kadar hafifçe bastırarak probu hareket ettirir. Probun hafif baskısını hissedebilirsiniz.



Transvajinal ultrason incelemesi genellikle manuel (elle yapılan) jinekolojik muayeneden daha rahattır.



Prostatın transrektal incelemesi esnasında duyulan rahatsızlık, doktorunuzun yaptığı rektal muayene sırasında hissedilen ile ile benzerdir. Eğer biopsi gerekirse iğnenin girişi nedeni ile bir miktar rahatsızlık eklenir. Ancak bu, rektal duvarın prostat bölgesindeki kesiminin görece duyarsız olması nedeniyle çok hafiftir.



Hemen tüm bu incelemeler yaklaşık 20-30 dakika sürer.





( başa dön )





İnceleme sonucunu kim yorumluyor ve sonucu nasıl alıyorum?



Ultrason ve diğer radyolojik inceleme yöntemleri konusunda deneyim kazanmış olan radyologlar inceleme esnasında elde ettiği görüntüleri yorumlar ve imzalı raporunu hazırlar. Bazı durumlarda radyolog incelemenin sonunda ilk bulgularını sizinle paylaşabilir.



Yeni teknoloji, tanısal görüntü ve raporların networkler üzerinden paylaşımını, dolayısıyla radyolog ve refere eden klinisyen arasında daha hızlı haberleşmeyi mümkün kılar.





( başa dön )





İncelemenin yararları ve riskleri nelerdir?



Yararları



· Ultrason incelemesi invaziv olmayan (çoğu olguda iğne ve enjeksiyon gerekmez), genellikle ağrısız bir yöntemdir.



· Ultrason yaygındır ve kullanımı kolaydır.



· Ultrason iyonize radyasyon içermez; gebelerin ve henüz doğmamış bebeklerin anne karnında incelenmesi için tercih edilen yöntemdir.



· Ultrason, gerçek zamanlı görüntülemeyi sağladığından, iğne biopsileri gibi minimal invaziv prosedürlerin kılavuzluğu için iyi bir araçtır.



· Ultrason ile vücut organlarının, damarların ve büyümekte olan fetusun yapısı, hareketleri ve fonksiyonları görülebilir.



Riskleri



· Standart tanısal ultrasonun insanlar üzerinde henüz bilinen zararlı etkisi yoktur.















PHILIPS ATL 4000 DÖRT BOYUTLU ULTRASONOGRAFİ-RENKLİ DOPPLER CİHAZIMIZDA

KAYITLAR RESİM-CD-DVD KAYDI İLE VERİLMEKTEDİR.

RANDEVU TEL: 0.216-5218836 RADISTANBUL



MEME HASTALIKLARI MEME KANSERİ MAMMOGRAFİ GENEL BİLGİLER 0-216-5218836

29 Mart 2010 Pazartesi, 15:45:08
Radistanbul Görüntüleme

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen meme patolojisidir. Kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sıradadır. Mamografik tarama ile sağlanan erken tanı mortaliteyi %20-70 oranında azaltmaktadır. Bu nedenle mamografi meme kanserinin tanısında "altın standart" olarak kabul edilir. Tarama amaçlı mamografinin 40-49 yaşlar arasında 1-2 yılda bir, daha sonra yılda bir uygulanması önerilir. Bu nedenle mamografinin meme kanserinin erken tanısındaki yeri konusunda bilinçli olunması ve meme patolojilerine yönelik algoritm içerisinde diğer inceleme yöntemlerinin tamamlayıcı nitelikte olduğunun bilinmesi önemlidir.



Meme kanseri kadınlarda memeyi etkileyen en önemli patolojidir. ABD'de 54 yaş altındaki kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni meme kanseridir. Ülkemizde yapılan istatistiklerde kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı meme kanseri almaktadır. ABD'de her sekiz kadından birinin yaşamı sırasında meme kanserine yakalanacağı, her otuz kadından birinin meme kanseri nedeniyle öleceği tahmin edilmektedir. Yine ABD'de 40 yaşından büyük kadınlarda yılda bir kez yapılan mamografi her yıl meme kanserine bağlı 7500 ölümü önleyebileceği bildirilmiştir. Meme kanseriyle ilgili tanımlanan risk faktörleri etiyolojiyi aydınlatmakta yetersizdir ve korunma henüz olanaklı değildir. Bunun yanında meme kanserinde hastanın on yıl yaşama şansı metastaz yapmamış küçük tümörlerde daha yüksek orandadır. Bu nedenle meme kanserinde erken tanı çok önemlidir.



Mamografik tarama ile sağlanan erken tanının mortaliteyi %20-70 oranında azalttığı bildirilmiştir. Bütün bu nedenlerden ötürü tüm hekimlerin mamografinin meme kanserinin erken tanısındaki yeri konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.





Meme hastalıklarının araştırılmasına yönelik yaklaşım içerisinde mamografi en etkin radyolojik yöntemdir. Diğer tanı yöntemleri, gerektiğinde mamografiyi tamamlayıcı olarak kullanılmalıdır. Mamografi kullanımı tanı ve tarama amacına yöneliktir. Otuz yaşından büyük, belirtileri olan kadınlarda meme muayenesinden sonra tanı amaçlı bilateral mamografi yapılmalıdır. Palpasyonda malign kitle bulguları olan ve bu nedenle biyopsi planlanan hastalarda da palpe edilen bölgenin kitleden ayrı bir kistik patoloji bulunma olasılığı nedeniyle mamografik inceleme önerilir. Tarama amaçlı mamografi ise meme kanserine ilişkin yakınması ya da bulgusu olmayan kadınlarda uygulanan, klinik olarak gizli kalmış meme kanserinin tam ya da yüksek bir iyileşme olasılığının olduğu bir dönemde tedavi edilebilme şansının araştırılmasını amaçlayan ve erken tanıda yararı gösterilmiş tek görüntüleme yöntemidir. Ancak meme muayenesi olmadan yapılan mamografik değerlendirmede duyarlılığın %10-15 oranında azaldığı hesaplanmıştır. Tarama amaçlı mamografik incelemeye başlama yaşı konusunda farklı görüşler olmakla birlikte genel olarak 40 yaşında başlanması, 40-49 yaş arasında 1-2 yılda bir, daha sonra yılda bir uygulanması önerilmektedir.



1. Mamografi Tekniği



Mamografik taramanın benimsenmesi konusunda inceleme sırasında meme dokusunun yüksek doz radyasyona maruz kaldığı inancı önemli bir sorun oluşturmaktadır. Ancak henüz mamografi nedeniyle kanser olan kadın bulunmamaktadır. Mamografi tekniğinin gelişmesine paralel olarak meme dokusunun inceleme sırasında maruz kaldığı doz azalmaktadır. Mamografinin klasik röntgenden en önemli farkı düşük dozda daha yüksek görüntü kalitesi elde etmesidir. Teknik olarak kaliteli bir mamografide memenin tümü ya da olabildiğince fazla meme alanı yüksek kontrast ve optimum görüntü ayrıntısı ile görüntülenmelidir. İnceleme sırasında en önemli nokta memenin yeterince sıkışırılmasıdır. Bu, kimi zaman hastalarda rahatsızlık yaratabilir, ancak yeterli sıkıştırma ile memenin alacağı radyasyon dozu azalır. Aynı zamanda meme dokusunun üst üste gelen kısımlarının ayrılmasıyla var olan bir kitle gözden kaçırılmamış olur ve yalancı kitle görünümleri kaybolur.



Rutin mamografi incelemesi için meme sıkıştırılarak mediolateral oblik (MLO) ve kraniokaudal (KK) grafiler alınır. Uygun alınan bir MLO grafide pektoral kas yaklaşık meme başı düzeyine kadar üçgen şeklinde görüntülenmelidir. Bu grafi iki temel pozisyondan en çok meme dokusu içeren ve en önemli olanıdır. Ayrıca memede en sık karşılaşılan kanser yerleşim yeri olan üst dış kadran ve aksiller kuyruk diğer pozisyonlara göre daha iyi görüntülenir. KK grafide subareolar bölge, santral ve medial meme dokusu daha iyi görüntülenir. Her iki grafide ince, lineer çizgiler keskin olmalı, küçük radyoopasiteler ve mikrokalsifikasyonlar görülebilmelidir. Hastaya uygun pozisyon verilmesi önemlidir ve meme başının opasitesi tam profilden görüntülenmemişse meme dokusuyla çakışarak yalancı kitle görüntüsü verebilir. Standart grafilerin alınmasından sonra tek bir projeksiyonda alınan dansitelerin gerçek olup olmadığının anlaşılması amacıyla ek projeksiyonlarda grafiler alınabilir. Teknik olarak yeterli olduğuna karar verildikten sonra mamografide lezyon olup olmadığı araştırılmalıdır. Genellikle bilateral meme dokusunun dağılımı simetriktir. Bu nedenle asimetrik görünümün algılanabilmesi için iki tarafın yan yana asılarak her iki memenin simetrik olarak değerlendirilmesi gerekir. Grafilerin -eğer varsa- daha önce alınan grafilerle karşılaştırılması, olası benign ya da malign patolojilerin stabilitesinin değerlendirilmesi bakımından önemlidir.



2. Mamografi ve Normal Meme



Memede yer alan üç temel dokudan yağ dokusu radyolüsen, bağ dokusu doğrusal bantlar şeklinde radyodens, glandüler doku ise orta derecede opasiteler şeklinde izlenir. Genellikle parankim dokusunun fizyolojik dağılımına bağlı olarak üst dış kadranlarda opasite artışı izlenir. Meme derisi düzgün olup ortalama 1.5 mm'yi geçmeyen ince bir bant olarak izlenir. Deri opasitesinin hemen altında ise deri altı yağ dokusuna ilişkin düzgün radyolüsen görünüm vardır. Meme dokusu miktar, bileşim ve dağılım açısından bireyden bireye ve aynı bireyin yaşamı boyunca dönemler arasında farklılıklar gösterebilir. Bu durum "normal" olarak değerlendirilebilecek meme dokusunun farklılıklar göstermesine neden olmuştur. Memede temel dokuların birbirlerine oranları meme paternini ve meme dansitesindeki artış ya da azalmayı belirler. Genç kadınlarda hemen hemen tüm memeyi kaplayan glandüler doku nedeniyle adeta homojen bir opasite sözkonusudur. Böyle dens memelerde değerlendirme yapmak daha zordur. Kırk yaşına doğru memenin iç yarısından başlayan ve daha sonra hızlanma gösteren involüsyonda glandüler dokunun yerini yağ dokusu almaktadır. Bu nedenle menopozda ve postmenopozal dönemde memede hipodens ağırlıklı bir görünüm ortaya çıkar. İnvolüsyon memede değerlendirme yapmayı kolaylaştırır ve tam olarak involüsyona uğramış yağlı bir memede mamografinin duyarlılığı %100'e yaklaşır.



Mamografilerin değerlendirilmesinde yağ dokusu ve fibroglandüler dokunın oranlarına dayalı olarak meme parankim paternleri tanımlanmıştır. Son kabul gören sınıflandırmaya göre Patern 1'de hemen hemen tüm doku görünümdedir. Yağ dokusu içerisinde dağınık yerleşimli fibroglandüler dansitelerin oluşturduğu görünüm Patern 2'yi oluşturur. Patern 3'de ise fibroglandüler dansitelerin oranı %25'in üzerindedir. Başlıca yüksek yüzdede fibröz bağ dokusundan oluşan ileri derecede dens memeler ise Patern 4 olarak tanımlanmıştır. Dens memelerin yüksek kanser riski taşıdığını bildiren çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca dens memelerde küçük kanser odaklarının ayırt edilme güçlüğünden söz edilmektedir. Normal memede zaman içerisinde dansite artışı görülmesi seyrektir. En çarpıcı patern değişiklikleri kilo değişiklikleri nedeniyle oluşur. Dansite artışı ikinci neden hormon replasman tedavisidir.



3. Meme Patolojilerinde Karşılaşılan Mamografik Bulgular:



a. Kitle,



b. Yapısal distorsiyon,



c. Asimetrik dansite,



d. Kalsifikasyon,



e. Deri, meme başı ve trabekülasyonda izlenen değişiklikler,



f. Aksiller lenf nodu patolojileri.



Kitle lezyonları meme kanserlerinin en sık görülme şeklidir. Kitle komşu meme parankiminden bir sınırla ayrılan ve iki farklı projeksiyonda yer kaplayan lezyon olarak tanımlanmıştır. Lezyon tek bir projeksiyonda izleniyorsa dansite olarak tanımlanmalıdır. Kitlenin morfolojisi tanısal yaklaşımda önem taşır. Kitlenin malignite kuşkusunun değerlendirilmesinde şekil, kenar yapısı ve dansite özellikleri birinci derecede önemlidir. Kitleler şekil bakımından yuvarlak, oval, lobüler, irregüler olarak sınıflandırılabilir. Lobülasyon kenar yapısındaki ondülasyonlarla belirtilir. Mikrolobüle ya da irregüler şekilli kitlelerin malignite olasılığı fazladır. Kitlenin çevre dokuyla arasındaki kenar keskinse iyi sınırlı olarak tanımlanır. Kitle kenarından çevreye ışınsal tarzda uzanımlar izleniyorsa spiküler tanımı kullanılır. Kitlenin çevre dokuyla üst üste gelmesi durumunda örtülmüş kenar yapısı ortaya çıkar. Kapsül ve iyi sınırlı kitleleri çevreleyen 1 mm kalınlığındaki radyolüsen alan olarak belirtilen halo işareti genellikle benign lezyonlarda saptanır. Kitlenin x-ışını geçirgenliği dansite olarak belirtilir. Radyolüsen lezyonlar hemen hiçbir zaman malign değildir ve ileri değerlendirme gerektirmeksizin benign kabul edilir. Düşük dansitede radyoopak lezyonlar fibroadenom ve kisttir. Yüksek dansitede radyopak lezyonlarda malignite olasılığı akla getirilmelidir. Daha önce alınan mamografilerde saptanan ve izleme alınan iyi sınırlı nodüler lezyonlarda morfoloji ve boyut değişikliği gözlenirse malignite riski yüksek olduğundan ileri inceleme gereklidir. Lezyon sayısı ayırıcı tanı yönünden iyi bir kriter olmamakla birlikte benzer morfolojik özellikler sahip lezyonların çok sayıda ve bilateral olması malignite riskini azaltır.



Mamografide en sık saptanan iyi sınırlı kitle lezyonları kist ve fibroadenomdur. Kistler genellikle kırklı yaşlardan sonra görülür. Menopozla birlikte gerileme gösterebilir. Mamografik olarak oval ya da yuvarlak, iyi sınırlı lezyonlardır Sıklıkla bilateral ve multipl olup boyutları değişkendir. Kistlerde yumurta kabuğu biçiminde çevresel kalsifikasyonlar izlenebilir. Kistlerin ayırıcı tanısında Ultrasound’un rolü büyüktür. Fibroadenom memede en sık karşılaşılan solid, benign tümördür. Genellikle otuz yaşından önce ortaya çıkar ve yuvarlak, oval ya da lobüle kenar yapısı gösterir. Hormonal etkenler bağlı olarak morfolojik değişim izlenebilir; menopoz sonrasında dejeneresyona bağlı olarak "patlamış mısır" tarzında kaba kalsifikasyonlar saptanabilir (Resim 2).







Resim 2. Memede göğüs ön duvarına yakın yerleşimli, tipik kaba kalsifikasyonlar içeren, oval dansite (fibroadenom).



Benign intramamarian lenf nodları tüm mamografilerin %5'inde izlenebilir. Genellikle memenin üst dış kadranında yerleşim gösterir ve orta kesimde karakteristik radyolüsen görünüm ya da periferal çentik saptanabilir.



Meme kanserlerinde komşu dokulara infiltrasyon nedeniyle kenar yapısı net olarak izlenemeyebilir. Erken dönemde meme kanserinin tipik spiküler görünüm yerine belirsiz ve bulanık kenar yapısı gösterdiği bildirilmiştir. Meme kanserlerinde kitlenin dansitesi çevre fibroglandüler dokuya göre daha fazladır ve lezyonun ortasına doğru artış gösterir. Spiküler lezyonlar lezyon kenarından çevreye ışınsal tarzda uzanan ince opasitelerle karakterizedir (Resim 3).







Resim 3. Yağ dokusu ağırlıklı meme parankiminde kolaylıkla seçilen ve yüksek oranda malignite kuşku taşıyan spiküler lezyon.



Yağlı meme parankiminde kitle kolaylıkla ayırt edilir. Spiküler lezyonlar meme kanseri yanında postoperatif skar, yağ nekrozu ve radial skar gibi benign patolojilerde de izlenebilir. Meme kanserinde görülen spiküler lezyonda orta kesimdeki kitle görünümü daha belirgin olup spiküler uzanımlar daha kısadır. Kesin tanı için mamografi tek başına yeterli değildir ve biyopsi gerekir.



Yapısal distorsiyon meme kanserine eşlik edebilen önemli bir bulgudur. Normalde meme başına yönelim gösteren parankim yapısında değişiklik olması olarak tanımlanmıştır.



Asimetri sık karşılaşılan fokal mamografik bulgulardandır. Normalde iki meme arasında boyut farklılığı görülebilmekle birlikte iç yapıları arasında belirgin bir simetri vardır. Asimetri pozisyon ya da sıkıştırmadaki farklılıktan da kaynaklanabilir. Gerçek asimetriler üç boyutludur ve farklı pozisyonlarda alınan grafilerde izlenir. Asimetri simetrik olmayan meme dokusuna bağlı olabileceği gibi kitle nedeniyle oluşmuş olabilir. Asimetrik dansite içerisinde yağ dansitesi izlenmesi normal asimetrik meme dokusunun kitleden ayırt edilmesinde yardımcıdır. Kuşkulu asimetrik dansitede alan meme dokusundan daha küçük ve yuvarlaktır ve dansitesi ortasına doğru artış gösterir. Ayırıcı tanı için ek pozisyonlarda alınmış özel grafiler gerekebilir.



Memede kalsifikasyonlar sıkça saptanır. Enflamasyon, travma gibi benign nedenlerle oluşabileceği gibi meme kanserine de eşlik edebilir. Lüsen merkezli deri kalsifikasyonları, vasküler kalsifikasyonlar, fibroadenomlarda görülen kaba kalfikasyonlar, yağ nekrozu ya da kistlerde görülebilen çevresel kalsifikasyonlar benign tiptedir. Erken dönem kanseri haber veren küme yapmış kalsifikasyonlar araştırılmalıdır. Kitle görülmeksizin meme dokusunda küçük bir bölgeyi (1 cm3) kaplayan, irregüler, heterojen morfoloji gösteren, genellikle 0.5 mm'nin altındaki, sayıca dörtten fazla, küme yapmış kalsifikasyonlar kuşku uyandırmalıdır.











ULTRASONOGRAFİ VE DOPPLER BÖLÜMLERİMİZDE RADISTANBUL

22 Mart 2010 Pazartesi, 17:14:12
Radistanbul Görüntüleme





•Üst abdominal ultrasonografi

•Pelvik sonografi

•Obstetrik (gebelik) sonografi ve doppler

•4 Boyutlu obstetrik (gebelik) sonografi

•Tiroid sonografi

•Vajinal sonografi

•Rektal sonografi

•Skrotal sonografi

•Kalça sonografi

•Kranial sonografi

•Yüzeysel doku sonografisi

•Follikülometri

•Vajinal follikülometri

•Meme sonografi

•Gebelik doppler

•Karotis doppler

•Renal arter doppler

•Periferik venöz doppler

•Periferik arter doppler



incelemeleri yapılmaktadır.





Merkezimizde PHILIPS ATL HDI 4000 model ultrasonografi ve renkli doppler cihazları bulunmaktadır. Bu cihazlarda ultrasonografideki en yeni teknoloji programları mevcuttur. Bu programlardan bazıları şunlardır.







- Spatial Compound görüntüleme: Lezyonların konturunu ve iç yapısını daha net değerlendirmemize olanak sağlar.



-



- Tissue Harmonik görüntüleme ; Derin dokuların daha ayrıntılı görüntülenmesini sağlar.







- Vascular clarıfy; Damar yapıların daha iyi görüntülenmesini sağlar.







- Elastografi : Özellikle meme ve tiroid dokusundaki nodüler lezyonların doku yapısındaki esneme özelliğine dayanarak benign - malign ayrımında yardımcı olan en yeni teknolojilerden biridir.







- Fat tissue görüntüleme (FTI): Meme gibi yağdan zengin dokuların arasında tümör dokusunun görülmemesi çok sık karşılaşılan durumdur. FTI yağ dokusunun daha net değerlendirilmesini sağlayarak tümör tanısında yardımcı olmaktadır.





Tetkik yaptırmak için bize başvuran misafirlerimiz yatakta yatarken karsılarındaki monitörle yapılan tetkiki ayni anda izleyebilmekte, istedikleri taktirde bilgi alabilmektedirler.





Üst abdominal ve pelvik sonografide; karaciğer, safra kesesi, her iki böbrek, dalak ve karın içi büyük damarlar, mesane kadınlarda (rahim ve yumurtalık), erkeklerde (prostat ve seminal veziküller) incelenir.



Obstetrik ultrasonografide; erken gebeliklerde embriyo incelendiği gibi servikal kanal öncelikli olarak çalışma kapsamına alınır ve bir düşük tehdidi olup olmadığı araştırılır. Büyük gebeliklerde annenin SAT (son adet tarihi)'ine göre belirlenen fetusun yaşı, bebeğin organlarından alınan ölçümlerin verdiği hafta ile kıyaslanarak bebeğin gelişimi hakkında bilgi edinilmektedir. Bu çalışmada plasenta (eş'i) ve amnion mayide kontrol edilir. Ayrıca konjenital anomalilerin prenetal tanısında obstetrik sonografinin yeri çok önemlidir. Dikkatli bir sonografi ile;



Normal bir anatomik yapının yokluğu



Normal bir anatomik yapının kontur ve sekil, lokalizasyonundaki bozulma



Anormal bir yapının varlığı



Anormal fetal biometri



Anormal fetal hareketler tespit edilebilmektedir.



4 Boyutlu Obstetrik sonografi incelemesinde; İdeal olarak 28. gebelik haftası üzerinde bebeğin 3 boyutlu ve hareketli olarak yumuşak dokularını detaylı incelemekte kullanılır.2 boyutlu ultrasonografiye ek olarak bebeğin görüntüsünü aileye daha anlaşılır olarak gösterir fotoğraflar ve CD ile aileye verilir.



Tiroid sonografide; tiroid loblarının boyutları ve ekosu hakkında bilgi verilmekte, eğer bir patoloji var ise lokalizasyonu, yapısı ve boyutları hakkında bilgi verilmektedir. Gerekirse renkli doppler ile nodülün vaskülaritesi değerlendirilmektedir.



Rektal sonografide; Erkeklerin korkulu rüyası olan prostat kontrolleri endosonografik olarak,sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilmektedir. Zahmetli bir tetkik olarak düşünülen rektal endosonografisi rektal prob ile çok kısa bir sürede tamamlanarak 3 boyutlu ölçümler alınır.



Vajinal sonografide; Hastalarımızın bizden beklediği hassasiyete dikkat ederek hijyenik ortamda gerçekleştirilen bu tetkik hastalarımızı su içip sıkışma zahmetinden kurtardığı gibi rahim ve yumurtalıklar en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlamaktadır.



Yüzeyel sonografide; Parotis, karotis, boyun bölgesi, submandibular bez , aksiller bölge ve meme sonografileri yapılmaktadır.



Meme sonografide; meme parankimi incelenmektedir. Meme parankimi içinde normal anatomi dışında bir patoloji var ise bu patolojinin lokalizasyonları, yapısı ve boyutları belirlenmektedir.



Kalça sonografide; Doğumsal kalça çıkığı genel olarak 1-2/1000 oranında görülmekle birlikte displazi denen daha basit formu 1/100 oranda rastlanmaktadır. İlk 3. aylarda kalça çıkığı ve displazi tanısı konulabildiği taktirde basit bir şekilde önleyici tedavi mümkündür. İlk üç ayda kalça kemikleri yeterince gelişmediği için röntgen tanıda yetersiz kalmaktadır. Ultrasonografi ile kalça ekleminin durumu ve kıkırdak yapısı net olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle tüm dünyada ilk 3 – 6 ayda kalça ultrasonografisi tarama tetkiki olarak kabul edilmiş olup her yeni doğana uygulanması önerilmektedir.



Kranial sonografi; Yeni doğan bebeklerde bıngıldak (fontonel) olarak bilinen kemik yapıları birleşim yeri kapanmadığı için bu bölgeden kafa içi yapıları sonografik olarak değerlendirilmektedir. Genel olarak ventriküllerin durumu intrakranial kanama veya kitle varlığı araştırılır.



DOPPLER



Merkezimizde yapılmakta olan renkli doppler ultrasonografi çalışmasında; pek çok sisteme yönelik değerlendirme yapılmaktadır.



Arteriyel ve venöz sistem doppler; Kol ve bacak arteriyel ve venöz sistemi (damarlarda oluşan pıhtı materyelleri, darlik alaları yada tam tıkanma, venöz sistem yetmezlikleri, varis oluşumları )



Renal Arter Doppler; Hipertansiyonun önemli sebeplerinden biri renal arterlerde darlık ve tıkanmadır. Doppler ile renal arterler bu yönden değerlendirilebilir.



Gebelik Doppler; Plasental yetmezlik, intrauterin gelişme geriliği yönünden



Karotis Arter ve Vertebral arter; Karotis arter ve vertebral arter sistemlerine yönelik, plak teşekkülüne bağli darlık alanları yada tam tıkanma olup olmadığı



Portal Venöz Doppler; Portal venöz sistemde pıhtı olup olmadığı



Kitle Lezyon Doppler; Meme, karin içi organları, overlerde yer alan kitle lezyonlarının habis olup olmadığı hakkında fikir verebilmektedir.





AYRINTILI BİLGİ-RANDEVU: RADISTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836



















RADISTANBUL GÖRÜNTÜLEMEDE EN DETAYLI ULTRASON-DOPPLER-GEBELİK TETKİKLERİNİZİ EN UYGUN FİYATLARLA YAPTIRABİLİRSİNİZ

0-216-5218836

ÜMRANİYE SONDURAK



ULTRASON HAKKINDA GENEL BİLGİLER

22 Mart 2010 Pazartesi, 17:01:46
Radistanbul Görüntüleme

ULTRASONOGRAFİ NEDİR ?



Ultrasonografi yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak vücut içindeki organların ve diğer yapıların görüntülenmesidir.



Ultrasonografi en çok , sıvı içeren organların ve yapıların incelenmesinde yararlıdır.Kemik gibi katı yapılar ve akciğer gibi hava dolu organlar (çok fazla sıvı içermediklerinden) ultrasonda iyi görünmezler.Fakat sıvı içeren organlardaki kitle ve katı oluşumlar izlenebilir. Ultrasonografi çeşitli alanlarda kullanılır: Batın (karın) içi organları incelemede (abdominal USG),kadın hastalıklarında (jinekolojik USG),gebelik ve doğum takibinde (obstetrik USG), kalp işlevlerinin ve yapısının incelenmesinde (ekokardiografi), meme dokusunu incelemede (meme USG), damarların-tiroid-testis-göz vb organ ve yapıların incelenmesinde...İncelenen organın yerine ve özelliğine göre, değişik ultrason cihazları ve problar kullanılır.Ultrasonografide prob, genelde (abdominal USG'de olduğu gibi) vücut üzerinde gezdirilir.Probun vücut içine sokulması yoluyla yapılan USG çeşitleri de vardır: Transvaginal, transrektal gibi..



TETKİKTEN ÖNCE YAPILACAK HAZIRLIKLAR :



Acil durumlar dışında hastanın 12 saat önceden aç olması, bir gece önceden ilaç vs. kullanarak barsakların boşaltılması , (üst batın USG için) testten bir gün önceden yağsız diyet uygulanılması, (böbrek,mesane ve jinekolojik USG için) tetkikten önce 1,5-2,5 litre sıvı (su) içilerek mesanenin tamamen doldurulmuş olması gerekir. Tetkik genelde sabah yapılır. Bu şartların sağlanması durumunda, günün herhangi bir saatinde de yapılabilir.













UYGULAMA (TETKİKİN YAPILIŞI) :



Karın veya vücudun herhangi bir bölgesinin ultrason görüntüsü, o bölgenin çeşitli kesitleri alınarak elde edilir. Hasta önce sırtüstü,sonra (gerekirse) yüzüstü ve yan yatar; ultrason probu vücuda değişik açılarla temas ettirilir. Ses ötesi dalgaların vücut ile prob arasında kayba uğramaması için vücut yüzeyine jel sürülür. Jel, prob ile vücut arasında bir köprü oluşturur.



İNCELENEN ORGANLAR :



Karın içi organların ultrasonla incelenmesine ''abdominal ultrasonografi'' denir.Tıpta karın yerine genellikle batın kelimesi kullanılır. Latincesi de abdomen'dir.



Abdominal Ultrasonografi, yapıldığı karın bölgesine göre ikiye ayrılır :



- Üst Batın Ultrasonografi,



- Alt Batın Ultrasonografi.



İkisi birlikte yapılırsa ''Tüm Batın Ultrasonografi'' adını alır.



Üst batın ultrasonografi'de şu organ ve yapılar incelenir :



Karaciğer,safra kesesi ve safra yolları,böbrekler ve böbrek üstü bezleri,dalak,pankreas, abdominal aorta ve VCI gibi ana damarlar,özofagus alt-uç.



Alt batın ultrasonografide ise :



Erkek ve kadında mesane; erkekte prostat; kadında uterus (rahim),overler (yumurtalıklar), tubalar, Douglas boşluğu incelenir.

Tüm batın ultrasonografide ayrıca lenfadenopati, kitle (tümör vb), kist, sıvı toplanması gibi anormallikler de tesbit edilebilir.



ULTRASON GEREKEN DURUMLAR :



''Tüm Batın Ultrasonografi'' tetkikinin gerektiği durumlar şunlardır :



Karın ağrısı (birkaç saat önce başlamış veya sürekli olabilir)



Ağrılı ve/veya kanlı işeme (bulantı ve kusma da eşlik edebilir),idrarın kesik kesik gelmesi



Gözlerin ve vücudun sararması,karnın sağ-üst tarafında ağrı olması



Aiede böbrek hastalığı,böbrek taşı,şeker hastalığı vb hastalık olması



Hazımsızlık,bulantı gibi hazım şikayetlerinin devamlı olması



Karnın devamlı şiş olması



Trafik kazası veya karına sert darbe alma gibi batın travmalarında (iç organ yırtılması veya kanaması riski varsa)



Karında tümör(kitle), kist veya aorta genişlemesi düşünülen hastalarda



Karın içi organların doğuştan anormalliği veya yokluğu düşünülüyorsa



Organların boyutlarının ve yapısının tesbiti için



Genel sağlık taramasının bir parçası olarak (check-up amacıyla)



EN SIK ULTRASON YAPILAN HASTALIKLAR :



Ultrason ile en çok;böbrek taşı, idrar yolu enfeksiyonu, safra kesesi ve safra yollarındaki taş ve enfeksiyon, dalak ve araciğer büyümesi, (50 yaş üzeri erkeklerde) prostat büyümesi, kadın hastalıkları araştırılır. Gebelik takibinde de ultrason sıklıkla kullanılır.



TETKİKİ ETKİLEYEN UNSURLAR :



- Barsaklardaki gaz, gaita veya son iki gün içinde yapılmış bir tetkikten barsakta kalmış olan baryum gibi kontrast maddeler

- Hastanın tetkik esnasında hareket etmesi (özellikle çocuklar)

- Şişman kişilerde aşırı yağ dokusu

- Ultrason yapılacak vücut bölgesinde açık yara bulunması



RANDEVU-BİLGİ: RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

0-216-5218836













RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ HAKKINDA BİLGİLER

22 Mart 2010 Pazartesi, 16:09:02
Radistanbul Görüntüleme

Renkli Doppler Ultrasonografi yöntemi ile bir organın veya damarının kan akımını inceleyebiliriz. Kan akımının miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı, akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Akan kan, kırmızı ya da mavi renk şeklinde gözle görülebilir. Akan kanın miktarı ile ilgili ölçümler yapılabilir, bu sırada cihazdan kalp atışlarına benzer sesler duyulur. Cihazın çalışma prensibi, sesin hareket eden yapılardan yansırken frekans değişikliği göstermesidir. Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi, cihaza bağlı bir prob yardımıyla ve incelenecek organ ya da damar üzerine jel sürülerek gerçekleştirilir. Jeller, probun cilde sıkı temasını ve gönderilen sesin daha derin dokulara ulaşmasını sağlar.







Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi ile:



Kol ve bacak damaralı



Karaciğeri besleyen damarlar



Böbreği besleyen damarlar



Boyun damarları



Gebelerde, anneye ve fetusa ait damarlar



Erkeklerde testisleri besleyen damarlar



Gözü besleyen damarlar



Vücudun herhangibir bölgesinde oluşan bir kitlenin kanlanması incelenebilir.







İnceleme öncesinde önemli bir hazırlık gerekmemektedir. Ancak karın içindeki bir organ (karaciğer, pankreas, böbrek v.b.) incelenecek ise hastanın aç olması, oluşabilecek gazı engelleyerek incelemenin daha kaliteli gerçekleşmesini sağlar. Bu nedenle karın bölgesindeki damarların incelenmesi için 1 aya büyüklüğüne kadar çocuklarda emzirme süresi kadar, 5 yaşına kadar çocuklarda 4 saatlik, 10 yaşına kadar olanlarda 6 saatlik ve büyüklerde 12 saat açlık gereklidir. Bu süre içerisinde sigara dahil hiç bir şey yenilip içilmez. Karın bölgesi incelemeleri dışında önceden bir hazırlık gerekmemektedir. İnceleme sırasında gözlük, saat, metal eşya gibi cisimlerin çıkartılması gerekmez. Ancak incelenecek bölgenin, probla temas alanının sağlanması için açıkta olması gerekir. Bu nedenle hasta masaya yattığı sırada, o bölgedeki giysiler soyundurulur.







İnceleme sırasında, karın bölgesinin iyi incelenmesi için hastadan nefesini tutması istenir. Bunun için derin nefes aldıktan sonra olabildiğince hareketsiz kalıp, nefesi vermemek gerekir. Bu süre kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 15-50 saniyedir.







Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir. Yanlızca ultrason enerjisi (yüksek frekanslı ses) kullanılır. Ultrason enerjisi, vücuttaki dokularla etkileşir. Bu etkileşim, dokuların ısısını artırmak şeklindedir. Isı artımı 1.5º C olabilir. Özellikle anne karnındaki fetüslerde ısı artımının 41º C'yi geçmesi zararlıdır. Ancak, tanı amacıyla kullanılan sınırlarda bu kadar yüksek ısı artımı oluşmaz. Gebelikte uygulanan Doppler ultrasonografi incelemelerinin, çocuk doğduktan sonraki davranış ve okul başarısına olumsuz etkisi gösterilememiş, kansere neden olduğu konusunda bir bulgu bugüne kadar ortaya çıkmamıştır.







İnceleme sırasında damar içine ilaç verilmemektedir. Ancak, son yıllarda özellikle karın içindeki gaza bağlı veya herhangi bir nedenle net izlenemeyen damarların incelenmesinde; damarları daha ayrıntılı ortaya çıkaran ve herhangi bir yan etkisi olmayan ilaçlar da sık olmamakla birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Bunlara "ultrason kontrast maddesi" adı verilmektedir.







Kol ve bacak damarları



Atar ve toplar damarlardaki kireçlenme (aterom) plaklarına bağlı oluşan darlık, pıhtı oluşumları ve toplar damarlarda yetmezlik (varisler) olup olmadığının saptanmasını sağlar. "Üst-alt ekstremite arteriyel ve / veya venöz Doppler" incelemesi adını alır.







Karaciğeri besleyen damarlar



Siroz v.b. hastalıklarda karaciğeri besleyen damarlarda meydana gelen değişiklikleri incelemek için kullanılır. "Portal Doppler" adını alır.







Böbreği besleyen damarlar



Diabet, hipertansiyon vb. hastalıklarda böbreği besleyen damarların ne düzeyde etkilendiğini saptamak için kullanılır. "Renal Doppler" adını alır.







Boyun damarları



Boyunda, beyine giden ana atar damar ile dallarında kireçlenme (aterom) plaklarına bağlı oluşan darlıkları ya da beynin arka kesimini besleyen damarların akım miktarını saptamak için kullanılır. "Karotis ve vertebral arter Doppler" adını alır.







Gebelerde, anneye ve fetuse ait damarlar



Son adet tarihine göre gelişme geriliği şüphesi olan fetüslerde, hipertansiyonu olan gebelerde kan akımının hızı ve özelliği incelenerek olası anomaliler saptanır. "Obstetrik Doppler" adını alır.







Erkeklerde testisleri besleyen damarlar



Testisleri besleyen damarlarda meydana gelen düzensiz genişlemeler damarlardaki yetmezliğe bağlıdır ve erkeklerde kısırlığın önemli bir sebebidir. Bu damarlara yönelik yapılan incelemede toplar damarlardaki olası yetmezlik (varisler) saptanabilir. "Skrotal ya da testis Doppleri" adını alır.







Gözü besleyen damarlar



Diabet, hipertansiyon vb. hastalıklarda göz damarlarında meydana gelen değişikleri saptar. "Göz Doppleri" adını alır.







Vücudun herhangi bir bölgesinde oluşan kitlenin damarlanması



Bir kitleyi (tümör) besleyen damarların olup olmaması o kitlenin iyi huylu ya da kötü huylu olduğunu saptamada önem taşımaktadır. Kitlenin çok kanlanması bu kitlenin kötü huylu özellik taşıdığının bir göstergesidir. "Kitleye yönelik Doppler" şeklinde adlandırılır.



RANDEVU-BİLGİ: RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836





















MEME ULTRASONOGRAFİSİ HAKKINDA BİLGİLER

22 Mart 2010 Pazartesi, 16:02:16
Radistanbul Görüntüleme

Meme Ultrasonu





Ultrason, insan kulağının işitemiyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak organları görüntüleyen bir tanı yöntemidir. Ultrason incelemesi sırasında radyasyon kullanılmaz. Bu nedenle gebelerde ve bebeklerde bile rahatlıkla kullanılabildiği gibi herhangi bir durumda tespit edilen şüpheli bulgunun takibi için çok sık aralıklarla ve zahmetsizce tekrarlanabilir. Ultrasonografinin de mamografi gibi memenin daha az yoğun olduğu periodda çekilmesi önerilir.



Ultrasonografi memenin primer tarama yöntemi değildir. Belli bir yaşın altında ( 35 yaş altı )ve doğum yapmamış kadınlarda memede oluşabilecek ele gelen şişliklerin kontrolünde, yoğun memede klinik meme muayenesindeki anormal bulguların tanısında, mamografide saptanan kitlelerin yapısının ayrımında, katı (solid) veya sıvı kistik), görüntülenemeyecek kadar yoğun meme dokusunda ele gelen şişliklerin değerlendirilmesinde, yine mamografi incelemesinde saptanan asimetrik yapıların değerlendirilmesinde, meme protezli kadınların daha detaylı incelenmesinde ve mamaografinin ulaşamadığı noktalardaki oluşumların değerlendirilmesinde kulanılır.



İltihaplı memelerde abse oluşumunun kontrolünde, içi sıvı dolu iyi huylu şişliklerin içini iğne ile boşaltmada , şüpheli vakalarda yine iğne ile biyopsi yapmak için ultrason kullanılabilir.





BİLGİ VE RANDEVU: RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836



Tüm öğeleri göster






RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ









Ultrasonun spesifik bir incelemesi olup, büyük damarları incelemede kullanılır. Doppler ultrason damariçi kan akımı hakkında bilgi verir. Doppler yardımı ile damariçi pıhtıları, plakları ve doğumsal oluşum bozukluklarını görebiliriz. Damarlardaki kan akım hızına göre hekime anjioplasti için karar vermesine yardımcı olur.





Doppler kullanım alanları:



•Boyun büyük damarlarının incelenmesi( inme, baş dönmesi vb.)

•Üst ve alt ekstremite arteryel sistemin incelenmesi(damar tıkanmaları)

•Üst ve alt ekstremite venöz sistemin incelenmesi(varis, pıhtıya bağlı tıkanma),

•Karın içi büyük damarların incelenmesi(genişleme, daralma, )

•Erkek üreme sistemi hastalıklarında(Varikosel, impotans)

•Tümöral kitlelerin iyi/kötü huylu ayrımı,

•Gebelikte çoçuk gelişiminin takibi.

yapılan doppler ultrason incelemeleri:



•Karotis-vertebral arter

•Üst ekstremite arteryel

•Üst ekstremite venöz

•Üst batın

•Renal

•Pelvik

•Obstetrik

•Penil

•Skrotal

•Alt ekstremite arteryel

•Alt ekstremite venöz






Beyin Damar Hastalıkları



Beyin damar hastalıkları çok yaygın olmasına rağmen halk arasında en az bilinen hastalık gruplarındandır. Beyin damarların tıkanmasına bağlı gelişen inme dünyada ölüm nedenlerin arasında üçüncü sırada yer almaktadır. Ayrıca dünyada sakatlığa neden olan hastalıların arasında birinci sıradadır. Ortalama olarak, ABD’de her 53 saniyede bir kişi inme geçirmekte ve her 3.3 dakikada inme nedeniyle bir kişi ölmektedir.



İnsan beyni damar beslenmesi çok zengindir. İnsan beyni vucudun ağırlığının %2’si teşkil ederken beslenmesi için kalpten çıkan kanın %20’sini kullanmaktadır. İnme beynin içindeki kan akımı bozulduğunda ortaya çıkar. Bu bozulma damarların tıkanması veya patlaması sonucunda olmaktadır. Buna bağlı olarak beyin hücrelerine giden kan miktarı azalması beyin hücre ölümü ile sonuçlanır. Beyin hücre ölümü geri dönüşümsüz bir olaydır ve yapılan tedavilerin amacı bu hasarın ilerlemesi veya tekrarlamasını engellemektir.



İnmenin iki tipi vardır. İskemik inme (kanamasız, damar tıkanıklığına bağlı,daha sık görülür) ve hemorajik inme (kanamalı, damarların patlamasına bağlı beyin kanaması).







Risk Faktörleri



İnme tedavisinde amaç mevcut hasarın ilerlemesini ve/veya tekrarlamasını engellemektir. Bu tedavinin önemli bir parçası alta yatan risk faktörleri tanımak ve bu riskleri ortadan kaldırmaktır. Önemli risk faktörleri:



1. Hipertansiyon: Yüksek tansiyon en önemli risk faktörüdür. Yüksek tansiyonlu bir hasta tedavi edilmeli ve tansiyonu 140/90 mmHg altında tutulmalıdır.



2.Sigara: Sigara içenlerde inme riski iki kat daha yüksektir.



3.Kilo: Obez hastalarda tansiyon ve kan kolesterol düzeyi daha yüksektir ve herikisi de beyine giden boyun damarların daralmasına neden olmaktadır.



4.Kan kolesterol düzeyi: Yüksek kan kolesterol düzeyi inme riskini artırmaktadır. Hedef kan kolesterol düzeyi 200 altında olmalıdır.



Doktor kontrolünde olmanız ve onun önerdiği şeklinde yaşam stilinizi değiştirmeniz inme geçirme riskinizi 10 kata kadar azaltmaktadır.



Hastanın Şikayetleri



Hasarlanan damarın büyüklüğü ve beyinde beslediği yere göre değişik şikayetler ve bulgulara neden olur. Aşağıdaki şikayetler herhangi birisi olursa inme olasılığı yüksek olmasını aklınızda tutarak doktorunuza başvurunuz:



1.Görme bozukluğu: Çift görme, bulanık görme veya görme kaybı şeklinde olabilir.



2.Güçsüzlük: Kolda veya bacakta ani güç kaybı gelişmesi çok anlamlıdır.



3.Duysal bozukluklar: Hissizlik, uyuşma veya karıncalama.



4.Konuşma bozukluğu: Konuşamama veya anlamsız konuşma.



5.Başdönmesi ve dengesizlik.



6.Yüzde kayma veya düşme.



7.Başağrısı: Özellikle ani başlayan, şiddetli ve bayılmaya neden başağrısı kanamalı inme için çok önemlidir. Özellikle anevrizmal kanama sonrası hastalar bu ağrıyı ‘Hayatımda yaşadığım en kötü başağrısı’ diye nitelendirirler.







İnmelerin çoğu nöroloji hekimliği tarafından tedavi edilmesine rağmen aşağıdakı inmeye neden olan hastalıklar beyin cerrahı tarafından tedavi edilmektedir:



1.Karotid stenozu: Beyne giden boyun damarların daralması.



2.Anevrizma: Beynin damarların genişlemesi.



3.Vasküler Malformasyonlar: Beyin damarların gelişimsel bozuklukları.







Tanı Yöntemleri ve Görüntüleme



1. Boyun Doppler Ultrason: En hızlı ve en basit görüntüleme yöntemidir. Beyne giden boyun damarlarındaki darlıkları saptayabilmektedir.
0-216-5218836 boyun doppleri karotis vertebral arterler renkli doppler

Doppler ultrasonografi neden yapılır?




Doppler ultrason incelemesi kan damarları ve kanın damarlardan geçişi hakkında çok önemli bilgiler verir. Özellikle atardamar ve toplardamarlardaki problemleri değerlendirmek için çok uygun bir yöntemdir. Özellikle boyun, kalp, karın ve bacaklarda çok yararlanılır.



Boyun Damarlarının Renkli Doppler Ultrasonografi İncelemesi



Boyunda, şah damarlarını (karotis) ve omurgaya bitişik olan vertebral arterleri incelemek için kullanılır. Bu damarlar beyine kan taşırlar ve tıkanabilirler. Tıkanma ‘‘inme''ye neden olabilir. Doppler ultrason ile kan akımı ve yönünün doğru olup olmadığı hakkında bilgi edinilir.



Tetkik öncesi hazırlık gerekir mi? Tetkik sırasında ağrı olur mu?

İncelemesi ağrılı değildir. Çoğu Doppler-ultrason incelemesi için hazırlık gerekmez. Karın bölgesini içeren incele meler için tetkik öncesi 6 saat açlık istenir. İnceleme sırasında kullanılan ve cilde sürülen jel kolayca silinebilmesine rağmen kolay yıkanabilen bir giysi giyilmesi önerilir.



İnceleme ne kadar sürer?





Doppler-ultrason incelemesi Ortalama 15 – 60 dakika sürer. İşlemin süresi incelenecek vücut bölgesine ve anatomi sinin zorluğuna göre değişir. Arterioskleroz (damar sertleşmesi) hastalığında damarları değerlendirmek güç olabilir ve tetkik daha fazla zaman alabilir.

İncelemeyi kim yapar?



Doppler ultrason konusunda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılır ve değerlendirilir.



İncelemeyi tekrarlamak gerekir mi?



Kontrol tetkikleri hastalığın tedaviye cevap verdiğini veya ilerlediğini değerlendirmek için gerekli olabilir.



Ultrason güvenli bir yöntem midir?



Sonografinin bilinen zararlı bir etkisi yoktur. Yıllardır yaygın olarak kullanılan tanısal ultrasona ait bildirilmiş yan et ki bulunmamaktadır. Gelecekte ultrasonun olası biyolojik etkilerinin tanımlanması ihtimalinin olmasına rağmen, bugünkü bilgilerimiz ultrasonun hastalara faydalarının, eğer varsa bile, risklerinden daha ağır bastığı yönündedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder